20 Ekim 2014 Pazartesi

Yeni bir Webmaster Sitesi

Merhaba,

Bu blog üzerinde yayınladığım yazıları istediğim yaygınlığa ulaştırmak mümkün olmadı.
Hedeflediğim deneysel blog çalışmalrını ne yazık ki bu sistem üzerinden yürütmekte oldukça zorlandım. Buradaki temel sorun, blogspot sisteminin çok esnek ve kullanıcı dostu bir yapı olmaması.

Blogspot, kendi içinde tutarlı ve amacı sadece yazı yayınlamak ve bunları arama motorlarına tanıtmak olan blog yazarları için oldukça ideal bir yapı.

Benim tarzım buna pek uymuyor. Ben, kullandığım cihazların içini açıp inceleyebilmeliyim. Ancak bu cihazlar hem kolayca demonte olabilmeli, hem de yeniden toparlanabilmeli. Yani modüler olmalı. Gerektiğinde parçaları değiştirilebilmeli. Yani benimkisi bir tür bulmaca alışkanlığı.

Blogspot işte buna pek uymuyor. Sökmesi kolay. Ama üzerinde oynaması pek kolay değil. Herşey bir arada. Bütün sistem tek bir xml dosyasının içine sıkışmış. Modüler bir yapı yok. Belki bu konuda yardımcı araçlar da vardır ama, ben böyle bir araca veya bilgiye erişemedim.

Wordpress sistemini kendi açımdan çok daha modüler, esnek ve profesyonel buluyorum. Sistemi sökmeniz, parçalarına ayırmanız, bu parçalar üzerinde oynayıp tekrar geri toplamanız mümkün. Tam benim aradığım özellikler yani. Çünkü ben bu işlemleri yaparken ne olup bittiğini ayrıntılı bir biçimde okuyucularımla paylaşabilirim. Başka kaynaklardan elde ettiğim bilgileri, kendi sistemim üzerinde kolayca test edebilirim.

İşte bu yüzden, yeni bir site oluşturdum: http://webmaster.gamet.com.tr

Bu yeni site, bir multi-site (gamet.com.tr) sistem üzerine kurulu bir subdomain.

Bu durumda bu yeni sitede ister istemez daha çok wordpress ile ilgili konuları yazacağım. Bloggergurusu da yine açık kalacak ama, çok sık güncelleyebileceğimi sanmıyorum.

Wordpress kullanan arkadaşları yeni siteme uğramaya davet ediyorum:

http://webmaster.gamet.com.tr

Görüşmek üzere!

ahmet aksoy



8 Ekim 2014 Çarşamba

İşe Yaramayan Wordpress Eklentilerini Temizlemek

Eğer siz de benim gibi sık sık eklentiler yükleyip deneme yapanlardansanız, bir işe yaramadığı halde kaldırmayı unuttuğunuz ve zamanla verlığını kanıksadığınız eklentileriniz olabilir.

Foto: wpexplorer.com
Aslına bakarsanız, kullanmadığınız eklentiler önemli bir sistem yükü oluşturmaz. Ama yine de önemli bir "kirlilik" unsuru olduklarını kabul etmek lazım.

Şahsen multi-site wordpress kullandığım için sisteme yüklediğim, ancak nerede ve ne amaçla kullandığımı unuttuğum bir sürü eklentim vardı. Bu eklentileri, bir subdomain sitede kullanılmadığından emin olmadan kaldırmam bir risk. Her eklentinin nerede kullanıldığını manuel olarak araştırmak ise tam bir angarya. (Sözkonusu multi-site wordpress üzerinde barınan site sayısı 16 ve bunların her biriyle kendim ilgilenmek zorundayım.)

Aklın yolu bir! Hemen Google amcaya sordum: "Multi-site wordpress üzerine kurulu gereksiz eklentileri nasıl kaldırırım?"  (Tabii ki ben bu soruyu İngilizce olarak sordum. Türkçe sorsaydım yine aynı yanıtları alabilirmiydim, bilemiyorum.)

Yanıt hemen geldi: Plugin Activation Status.

Hemen kurup denedim. Sistemde yüklü topalm 51 eklentiden 13 tane eklenti tamamiyle pasif durumda ve hiç bir subdomain site ile de bağlantısı yok.

Durum netleşince, bahar temizliği yapmak ta kolay oluyor. Hemen bu 13 eklentiyi sistemden kaldırdım.

İkinci aşamada ise bir yerlerde kurulu görünen ama, aslında hiç bir işe yaramayan eklentileri bulup temizleyeceğim.

Burada da Plugin Activation Status eklentisi işime yarayacak. Çünkü bu eklenti, atıf durumdaki eklentilerin hangi subdomain üzerinde etkin olduğunu da gösteriyor.

Elbette bu aşama daha yavaş ve daha dikkatli olmayı gerektiriyor. Önümüzdeki günlerde bu işi de aradan çıkarmayı planlıyorum.

Eğer siz de multi-site wordpress kullanıyorsanız ve hele benim gibi dağınıklıktan bir türlü kurtulamayan biriyseniz, işte bu eklenti sizin de çok işinize yarayabilir.

Yepyeni bir bahar temizliği için: Plugin Activation Status  eklentisini kullanın!

Blogger Gurusu



21 Eylül 2014 Pazar

Mobil Bilişim Sitesi Hakkında Bir Değerlendirme

http://mobilbilisim.axtelsoft.com/  sitesi yeni kurulan bir site.

İlgi alanları içine mobil bilişim, giyilebilir teknolojik cihazlar, giyilebilir bilgisayarlar, akıllı telefonlar, vb giriyor.

Böyle olunca da yeni teknolojilere ilişkin tüm gelişmeler aynı ilgi alanının doğal etki alanına dahil oluyor.

Sitede yeni akıllı telefon modelleriyle ilgili değerlendirme yazıları da yayınlanıyor. Sitenin ilgili cihazlarla ticari bir bağlantısı olmadığı için yorumlarını bağımsız bir şekilde yapabiliyor.

Eğer mobil bilişim sizin de ilgi alanınıza giriyorsa, siteye bir göz atmak isteyebilirsiniz.

Yazının başındaki linki tıklamanız yeterlidir.




16 Eylül 2014 Salı

Webmaster Forumları

Son aylarda web yönetimi ile ilgili bilgilerimi yeniden gözden geçirmek ve tazelemek için bazı forumlara üye olmaya karar verdim.

webmaster4um
Hemen internetten araştırmaya başladım. Bir kaç yorumda ortak öneri olarak wmaraci.com sitesinin adı geçiyordu. Ben de gidip oraya üye oldum. Temmuz başı idi.

Neredeyse 2 ay kadar bu forumu takip ettim. Bir sürü yazı okudum. Bir kaç mesaj da kendim yazdım.

Sonra, bloggergurusu'nda yayınladığım bir makaleden alıntılar yaparak wmaraci.com'a da bir mesaj yazdım. Ertesi gün, foruma girmeye kalktığımda,  üyeliğime 3 günlük yasak getirildiğine dair bir mesaj aldım. Hoppala!.. Üstelik, lütfedip bir açıklama da getirmiyorlar.

Bari sistem yöneticilerine bir mesaj atıp, "Noluyor?" diye sorayım dedim. Ama ulaşılabilecek hiç bir yer yok. Foruma mesaj atıp ulaşmaya kalksan, onu da engellemişler.

Yaşım 60'ı geçti. Böyle çocukça davranışlara katlanamam! Kimse kusura bakmasın!

Hemen yeni forumlar aramaya başladım.

Önce chip-online'a üye oldum ama, devam ettiremedim. Çünkü bana hitap edecek tarafları yoktu.

Bir sonra üye olduğum forum ceviz.net oldu. Daha "bismillah!" deme fırsatı bulamadan, ceviz.net'in ekranlarında da üyeliğimin engellendiği bilgisiyle karşılaştım. Üstelik gerekçesini de yazmışlardı: "Bilinmiyor"  Öyle görünüyor ki, wmaraci.com ile ceviz.net arasında organik bir bağ bulunuyor.

Ceviz.net ile aynı gün oxxi.net forumuna da üye olmuştum. Aktivasyon kodunu telefonuma gönderdiler ve ben de aktivasyon işlemlerini tamamladım. Ama ertesi gün, aktivasyon işlemlerimin tamamlanmadığını iddia etmeye başladılar. Bu forumla da bağlantımı kestim.

Bu arada, wmaraci.com sitesindeki üyeliğimi kalıcı olarak iptal etmek istedim. Böyle bir olanak yoktu. Yöneticilere ulaşmak istediysem de bir yolunu bulamadım. Son çare olarak, -üç günlük yasağımı lutfedip kaldırdıkları için- önceden yazdığım mesajlarıma girip onları "üyelikten ayrılmak istediğim" mesajıyla değiştirdim. Bir daha da neler yaptıklarına gidip bakmadım. Belki farkına bile varmamışlardır.

R10.net forumu bir başka seçenek olabilirdi ama, üye olmak için mevcut üyelerden davet almak gerekiyordu. Yani orada bir ahbabınız yoksa, bir bağlantı kuramıyordunuz. Üyelik için ahbap-çavuş ilişkileri gerekiyordu anlayacağınız.

Bu durumda, yerli forumlardan bir sonuç alamayacağımı düşünmeye başladım. İngilizce yazışabileceğim forumları araştırmaya başladım.

Şanssızlığım, ya da aceleciliğim burada da ön plandaydı. Seoforums.org adresindeki forumun hem trafiği zayıftı, hem de ele alınan konular bana hiç cazip gelmedi.

Ben de geçici olarak forum maceralarımı sonlandırmaya karar verdim

Dün, her nasıl olduysa, http://burakisci.com/son-donemde-webmaster-forumlari-hakkinda-dusuncelerim.html#comment-29548 adresindeki yazıyla karşılaştım. Bu konudaki farkındalığım üst düzeye çıkmış olduğu için, yazı hemen dikkatimi çekti.

Yazının sahibi, benzer deneyimler yaşamış. Anladığım kadarıyla çok da genç. Ona bile "pes" dedirtecek olaylara benim tepki duymam, çok olağan olmalı.

Yeni forum bağlantı adreslerini işte bu yazıdan aldım. Kendisine içtenlikle teşekkür ediyorum. En azından bu ortamda hala aklıbaşında girişimcilerin var olduğunu bana hatırlatmış, göstermiş oldu.

Dün 3 yeni foruma üye oldum (Yeni lafını, ben onlarla yeni tanıştığım için söylüyorum. Yoksa yeni kurulmuş forumlar oldukları için değil.):

fuub.net
forum.iyinet.com   (Hep iyi niyet olarak okuyorum :)
webmasterlord.net

Özellikle fuub.net gerçekten de Burak İşçi'nin anlattığı ve benim de umduğum bir şekilde çalışıyor. Öyle görünüyor ki buradaki arkadaşlar konumlarını hazmetmiş durumda. Yeni üyeleri potansiyel suçlu, potansiyel sahtekar olarak görmüyorlar. Kendilerine bütün içtenliğimle teşekkür ediyor ve "İyi ki varsınız!" diyorum.

Eğer sizin de web ile ilgili konularda bir forum arayışınız varsa, fuub.net sitesini sizlere de öneriyorum.

Umuyorum ki, zamanla diğer sitelerdeki arkadaşlar da olgunlaşıp, kendi davranışlarını sağlıklı bir şekilde yorumlayabilir; özellikle yeni üyelere potansiyel suçlular gibi davranmaktan vazgeçerler.

Kendinize iyi bakın! Siz de bu konulardaki deneyimlerinizi yorumlara ekleyebilirsiniz.

Ahmet Aksoy








24 Ağustos 2014 Pazar

Giyilebilen Bilgisayarların Tarihçesi

Giyilebilen Bilgisayarların Tarihçesi

İnsanoğlu, ilk araç kullanmaya başladığı tarihten bu yana, kendi fizyolojik eksikliklerini tamamlamak ve geliştirmek üzere pek çok farklı çözümler üretmiş.

 Bu araçlardan bazıları doğrudan savunma veya saldırı silahları olmuş. Sopalar, bıçaklar, taş baltalar, mızraklar, gürzler, kalkanlar, zırhlar, oklar ve yaylar.. Ve sonra ateşli silahların binlerce türü...

 Elbette silah işlevi olmayan araçlar da kullanmışlar: asa, baston, koltuk değneği, takma kol, takma bacak, takma göz, takma diş, hayvan kürkleri, başlıklar, giysiler, optik araçlar...

 İnsanoğlu, sahip olduğu organların sağladıklarıyla yetinmiyor. Daha hızlı koşmasını sağlayan bisikletler, motosikletler, otomobiller kullanıyor. Daha hızlı yüzmek için sandallar, yelkenliler, botlar... Yük taşımak için araçlar. Toprağı kazmak, ağaçları kesmek, ürünü hasat etmek için araçlar...

 Yirminci yüzyıla kadar hep fiziksel güç eksikliklerini gideren veya arttıran araçlar sözkonusuydu. Sonra bilgisayarlar devreye girdi.

 İLK ELEKTRONİK BİLGİSAYAR 

 Eniac kod adı verilen ilk elektronik bilgisayar sadece dört işlem yapıyordu ve ağırlığı yaklaşık 30 tondu. Kabaca 167 m2lik bir alanı kaplıyordu. John Mauchly ve Presper Eckert tarafından yaklaşık 4 yılda tamamlandı ve maliyeti 500 bin doları buldu (bugünkü değerle 6 milyon dolar).



Eniac, 17468 adet vakum tüpü, 7200 kristal diyot, 1500 röle, 70 bin direnç, 10 bin kapasitör ve 5 milyon lehimli bağlantı içeriyordu. Çalışması için 150KW'lık enerjiye gerek vardı. Bilgi girişi delikli IBM kartlarıyla yapılıyor, sonuçlar bir yazıcıdan alınıyordu. Eniac, bir saniyede 5 bin toplama işlemi yapabiliyordu.

 1959'da transistörler devreye girdi. Bu sayede bilgisayar boyutlarında ve enerji ihtiyacında çarpıcı düşüşler yaşandı.

 1977 yılında ilk kişisel bilgisayar olarak kabul edilen Commodore PET piyasaya sürüldü. 4 ve 8 Kilobyte bellekli modelleri vardı. Kalıcı bellek olarak kasetli sürücüler kullanıyordu. Apple II de aynı yıl piyasaya çıktı.

1981 yılında IBM, 4.77MHz Intel 8088 mikroişlemcili ve MS-DOS işletim sistemine sahip kişisel bilgisayar ile yeni bir sıçrama yaptı.

 1982'de Commodore 64, 64 kilobyte bellek ve gelişmiş ekranıyla podyumlara çıktı. Bu modelin üretimi 1993 yılına kadar sürdü ve "en çok satışı yapılan bilgisayar modeli" olarak Guiness Dünya Rekorları kitabına girdi.

Elektronik devrelerin baskılı devreler halinde üretilmeye başlaması bilgisayar boyutlarının daha da küçülmesine ve enerji ihtiyacının portatif bir akü ile sağlanabilecek kadar azalmasına yol açtı. Bu değişiklikler taşınabilir bilgisayarların üretilebilmesini sağladı.

Yazımızın ikinci bölümünde giyilebilir bilgisayarlara ilişkin daha somut bilgiler ve örnekler vereceğiz. Bizi izlemeye devam edin!

ahmet aksoy 

Kaynaklar: 
http://tr.wikipedia.org/wiki/ENIAC
http://www.computerhistory.org/timeline/?category=cmptr
http://vaybe.axtelsoft.com/google-glass-google-gozluk/


23 Ağustos 2014 Cumartesi

Google OpenSSL ve BoringSSL

Google OpenSSL ve BoringSSL

OpenSSL


OpenSSL uzun zamandır kullanılmakta olan ücretsiz bir SSL sistemi.

Ancak son zamanlarda bu bu sistemin içerdiği kritik problemlerin sayısında önemli artışlar yaşandı. Bu sorunların ağırlığının, genellikle android sistemiyle bağlantılı olduğunu görüyoruz.

 Bütün bu gelişmeler, Google tarafından kritik kararlar alınmasına neden oldu. Bunların başında da openSSL yerine BoringSSL sistemini geliştirmeye ağırlık vermek geliyor. Google, bu konudaki çalışmalarını 2014 Haziranında herkese duyurdu.

 Google Chrome'un yeni sürümlerinde openSSL yerine BoringSSL kullanılması için girişimler yapılıyor. Ancak bu amaçla 16, 17 ve 18 Temmuz tarihlerinde kullanıma açılan ara sürümlerin hepsi Android sisteminde yarattığı sorunlar nedeniyle geri çekildi.

 Bu arada openBSD yazılımcıları openSSL temelli ve LibreSSL adı verilen yeni bir kol üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Ancak bu çalışmalar Google yetkilileri tarafından sadece amatörce girişimler olarak görülüyor. 

OpenSSL üzerine uygulanan yoğun yamalama çalışmaları, bir yandan da, adı pek duyulmamış bir sistem olan Heartbleed sisteminin giderek daha fazla ilgi görmesine ve tanınmasına neden oldu.

 Önümüzdeki günlerde SSL uygulamaların hangi yöne evrileceğini hep birlikte göreceğiz. 

ahmet aksoy

Kaynaklar: 
http://www.theregister.co.uk/2014/07/25/chrome_boringssl_switch/ http://9to5google.com/2014/07/24/google-switching-chrome-to-its-homemade-boringssl-to-make-its-browser-safer/
http://beta.slashdot.org/story/203641
http://readme.lk/openssl-libressl-boringssl-tale-libraries/



6 Ağustos 2014 Çarşamba

Hit Exchange Programları Faydalı mı?

Hit Exchange Programları Faydalı mı?

Son bir kaç gündür bazı "hit değişim" (hit exchange) programlarını inceliyorum.

Bu tür programlar, farklı IP'ler üzerinden üye web sitelerine belirtilen kriterlerde bağlanarak, sanal hitler oluşturuyorlar. Örneğin HitLeap programı bu anlamda gayet güzel çalışıyor. Sitenizin ziyaret sayısının birdenbire patlama(?) yapmasını sağlıyor...

Eğer sitenize reklam almıyor ve arama motorları tarafından banlanmasını bir risk olarak görmüyorsanız, bu tür programları kendinizi -ve belki bazı ziyaretçileri- kandırmak için kullanabilirsiniz.  Ama, neresinden bakarsanız bakın, yaptığınız bu iş aslında bir "sahtekarlık" girişiminden başka bir şey değildir. Arama motorları her geçen gün biraz daha akıllanıyor. Yapay Zeka için bu alan, muazzam bir laboratuvar olarak çalışıyor.



Günümüz dünyasında, bazıları, çalışmadan kazanmanın peşinde. 

Eğer siz de böyle düşünüyorsanız, yolunuz açık olsun!

Ama ben, asıl doğru davranışın, gerçek ziyaretçiler kazanmak, onları korumak ve sayılarını arttırmak için yapılacak uzun soluklu çalışmalar gerektirdiğini düşünüyorum. Aksi halde, biraz kendinizi, biraz da başkalarını kandırarak ulaşacağınız nokta, yanlış bir noktadır. Üstelik, sonunda onun da bedelini mutlaka ödersiniz.

Lütfen bu tür girişimlere yeltenmeyin! 

Belki biraz daha fazla zamanınızı ve enerjinizi alacaktır ama, sitenize kazandıracağınız gerçek ziyaretçiler, elde edeceğiniz başarının da kalıcı olmasını sağlayacaktır.

Blogger Gurusu