http://mobilbilisim.axtelsoft.com/ sitesi yeni kurulan bir site.
İlgi alanları içine mobil bilişim, giyilebilir teknolojik cihazlar, giyilebilir bilgisayarlar, akıllı telefonlar, vb giriyor.
Böyle olunca da yeni teknolojilere ilişkin tüm gelişmeler aynı ilgi alanının doğal etki alanına dahil oluyor.
Sitede yeni akıllı telefon modelleriyle ilgili değerlendirme yazıları da yayınlanıyor. Sitenin ilgili cihazlarla ticari bir bağlantısı olmadığı için yorumlarını bağımsız bir şekilde yapabiliyor.
Eğer mobil bilişim sizin de ilgi alanınıza giriyorsa, siteye bir göz atmak isteyebilirsiniz.
Yazının başındaki linki tıklamanız yeterlidir.
Son aylarda web yönetimi ile ilgili bilgilerimi yeniden gözden geçirmek ve tazelemek için bazı forumlara üye olmaya karar verdim.
Hemen internetten araştırmaya başladım. Bir kaç yorumda ortak öneri olarak wmaraci.com sitesinin adı geçiyordu. Ben de gidip oraya üye oldum. Temmuz başı idi.
Neredeyse 2 ay kadar bu forumu takip ettim. Bir sürü yazı okudum. Bir kaç mesaj da kendim yazdım.
Sonra, bloggergurusu'nda yayınladığım bir makaleden alıntılar yaparak wmaraci.com'a da bir mesaj yazdım. Ertesi gün, foruma girmeye kalktığımda, üyeliğime 3 günlük yasak getirildiğine dair bir mesaj aldım. Hoppala!.. Üstelik, lütfedip bir açıklama da getirmiyorlar.
Bari sistem yöneticilerine bir mesaj atıp, "Noluyor?" diye sorayım dedim. Ama ulaşılabilecek hiç bir yer yok. Foruma mesaj atıp ulaşmaya kalksan, onu da engellemişler.
Yaşım 60'ı geçti. Böyle çocukça davranışlara katlanamam! Kimse kusura bakmasın!
Hemen yeni forumlar aramaya başladım.
Önce chip-online'a üye oldum ama, devam ettiremedim. Çünkü bana hitap edecek tarafları yoktu.
Bir sonra üye olduğum forum ceviz.net oldu. Daha "bismillah!" deme fırsatı bulamadan, ceviz.net'in ekranlarında da üyeliğimin engellendiği bilgisiyle karşılaştım. Üstelik gerekçesini de yazmışlardı: "Bilinmiyor" Öyle görünüyor ki, wmaraci.com ile ceviz.net arasında organik bir bağ bulunuyor.
Ceviz.net ile aynı gün oxxi.net forumuna da üye olmuştum. Aktivasyon kodunu telefonuma gönderdiler ve ben de aktivasyon işlemlerini tamamladım. Ama ertesi gün, aktivasyon işlemlerimin tamamlanmadığını iddia etmeye başladılar. Bu forumla da bağlantımı kestim.
Bu arada, wmaraci.com sitesindeki üyeliğimi kalıcı olarak iptal etmek istedim. Böyle bir olanak yoktu. Yöneticilere ulaşmak istediysem de bir yolunu bulamadım. Son çare olarak, -üç günlük yasağımı lutfedip kaldırdıkları için- önceden yazdığım mesajlarıma girip onları "üyelikten ayrılmak istediğim" mesajıyla değiştirdim. Bir daha da neler yaptıklarına gidip bakmadım. Belki farkına bile varmamışlardır.
R10.net forumu bir başka seçenek olabilirdi ama, üye olmak için mevcut üyelerden davet almak gerekiyordu. Yani orada bir ahbabınız yoksa, bir bağlantı kuramıyordunuz. Üyelik için ahbap-çavuş ilişkileri gerekiyordu anlayacağınız.
Bu durumda, yerli forumlardan bir sonuç alamayacağımı düşünmeye başladım. İngilizce yazışabileceğim forumları araştırmaya başladım.
Şanssızlığım, ya da aceleciliğim burada da ön plandaydı. Seoforums.org adresindeki forumun hem trafiği zayıftı, hem de ele alınan konular bana hiç cazip gelmedi.
Ben de geçici olarak forum maceralarımı sonlandırmaya karar verdim
Dün, her nasıl olduysa, http://burakisci.com/son-donemde-webmaster-forumlari-hakkinda-dusuncelerim.html#comment-29548 adresindeki yazıyla karşılaştım. Bu konudaki farkındalığım üst düzeye çıkmış olduğu için, yazı hemen dikkatimi çekti.
Yazının sahibi, benzer deneyimler yaşamış. Anladığım kadarıyla çok da genç. Ona bile "pes" dedirtecek olaylara benim tepki duymam, çok olağan olmalı.
Yeni forum bağlantı adreslerini işte bu yazıdan aldım. Kendisine içtenlikle teşekkür ediyorum. En azından bu ortamda hala aklıbaşında girişimcilerin var olduğunu bana hatırlatmış, göstermiş oldu.
Dün 3 yeni foruma üye oldum (Yeni lafını, ben onlarla yeni tanıştığım için söylüyorum. Yoksa yeni kurulmuş forumlar oldukları için değil.):
fuub.net
forum.iyinet.com (Hep iyi niyet olarak okuyorum :)
webmasterlord.net
Özellikle fuub.net gerçekten de Burak İşçi'nin anlattığı ve benim de umduğum bir şekilde çalışıyor. Öyle görünüyor ki buradaki arkadaşlar konumlarını hazmetmiş durumda. Yeni üyeleri potansiyel suçlu, potansiyel sahtekar olarak görmüyorlar. Kendilerine bütün içtenliğimle teşekkür ediyor ve "İyi ki varsınız!" diyorum.
Eğer sizin de web ile ilgili konularda bir forum arayışınız varsa, fuub.net sitesini sizlere de öneriyorum.
Umuyorum ki, zamanla diğer sitelerdeki arkadaşlar da olgunlaşıp, kendi davranışlarını sağlıklı bir şekilde yorumlayabilir; özellikle yeni üyelere potansiyel suçlular gibi davranmaktan vazgeçerler.
Kendinize iyi bakın! Siz de bu konulardaki deneyimlerinizi yorumlara ekleyebilirsiniz.
Ahmet Aksoy
Giyilebilen Bilgisayarların Tarihçesi
İnsanoğlu, ilk araç kullanmaya başladığı tarihten bu yana, kendi fizyolojik eksikliklerini tamamlamak ve geliştirmek üzere pek çok farklı çözümler üretmiş.
Bu araçlardan bazıları doğrudan savunma veya saldırı silahları olmuş. Sopalar, bıçaklar, taş baltalar, mızraklar, gürzler, kalkanlar, zırhlar, oklar ve yaylar.. Ve sonra ateşli silahların binlerce türü...
Elbette silah işlevi olmayan araçlar da kullanmışlar: asa, baston, koltuk değneği, takma kol, takma bacak, takma göz, takma diş, hayvan kürkleri, başlıklar, giysiler, optik araçlar...
İnsanoğlu, sahip olduğu organların sağladıklarıyla yetinmiyor. Daha hızlı koşmasını sağlayan bisikletler, motosikletler, otomobiller kullanıyor. Daha hızlı yüzmek için sandallar, yelkenliler, botlar... Yük taşımak için araçlar. Toprağı kazmak, ağaçları kesmek, ürünü hasat etmek için araçlar...
Yirminci yüzyıla kadar hep fiziksel güç eksikliklerini gideren veya arttıran araçlar sözkonusuydu. Sonra bilgisayarlar devreye girdi.
İLK ELEKTRONİK BİLGİSAYAR
Eniac kod adı verilen ilk elektronik bilgisayar sadece dört işlem yapıyordu ve ağırlığı yaklaşık 30 tondu. Kabaca 167 m2lik bir alanı kaplıyordu. John Mauchly ve Presper Eckert tarafından yaklaşık 4 yılda tamamlandı ve maliyeti 500 bin doları buldu (bugünkü değerle 6 milyon dolar).
Eniac, 17468 adet vakum tüpü, 7200 kristal diyot, 1500 röle, 70 bin direnç, 10 bin kapasitör ve 5 milyon lehimli bağlantı içeriyordu. Çalışması için 150KW'lık enerjiye gerek vardı. Bilgi girişi delikli IBM kartlarıyla yapılıyor, sonuçlar bir yazıcıdan alınıyordu. Eniac, bir saniyede 5 bin toplama işlemi yapabiliyordu.
1959'da transistörler devreye girdi. Bu sayede bilgisayar boyutlarında ve enerji ihtiyacında çarpıcı düşüşler yaşandı.
1977 yılında ilk kişisel bilgisayar olarak kabul edilen Commodore PET piyasaya sürüldü. 4 ve 8 Kilobyte bellekli modelleri vardı. Kalıcı bellek olarak kasetli sürücüler kullanıyordu. Apple II de aynı yıl piyasaya çıktı.
1981 yılında IBM, 4.77MHz Intel 8088 mikroişlemcili ve MS-DOS işletim sistemine sahip kişisel bilgisayar ile yeni bir sıçrama yaptı.
1982'de Commodore 64, 64 kilobyte bellek ve gelişmiş ekranıyla podyumlara çıktı. Bu modelin üretimi 1993 yılına kadar sürdü ve "en çok satışı yapılan bilgisayar modeli" olarak Guiness Dünya Rekorları kitabına girdi.
Elektronik devrelerin baskılı devreler halinde üretilmeye başlaması bilgisayar boyutlarının daha da küçülmesine ve enerji ihtiyacının portatif bir akü ile sağlanabilecek kadar azalmasına yol açtı. Bu değişiklikler taşınabilir bilgisayarların üretilebilmesini sağladı.
Yazımızın ikinci bölümünde giyilebilir bilgisayarlara ilişkin daha somut bilgiler ve örnekler vereceğiz.
Bizi izlemeye devam edin!
ahmet aksoy
Kaynaklar:
http://tr.wikipedia.org/wiki/ENIAC
http://www.computerhistory.org/timeline/?category=cmptr
http://vaybe.axtelsoft.com/google-glass-google-gozluk/
Google OpenSSL ve BoringSSL
OpenSSL uzun zamandır kullanılmakta olan ücretsiz bir SSL sistemi.
Ancak son zamanlarda bu bu sistemin içerdiği kritik problemlerin sayısında önemli artışlar yaşandı. Bu sorunların ağırlığının, genellikle android sistemiyle bağlantılı olduğunu görüyoruz.
Bütün bu gelişmeler, Google tarafından kritik kararlar alınmasına neden oldu. Bunların başında da openSSL yerine BoringSSL sistemini geliştirmeye ağırlık vermek geliyor. Google, bu konudaki çalışmalarını 2014 Haziranında herkese duyurdu.
Google Chrome'un yeni sürümlerinde openSSL yerine BoringSSL kullanılması için girişimler yapılıyor. Ancak bu amaçla 16, 17 ve 18 Temmuz tarihlerinde kullanıma açılan ara sürümlerin hepsi Android sisteminde yarattığı sorunlar nedeniyle geri çekildi.
Bu arada openBSD yazılımcıları openSSL temelli ve LibreSSL adı verilen yeni bir kol üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Ancak bu çalışmalar Google yetkilileri tarafından sadece amatörce girişimler olarak görülüyor.
OpenSSL üzerine uygulanan yoğun yamalama çalışmaları, bir yandan da, adı pek duyulmamış bir sistem olan Heartbleed sisteminin giderek daha fazla ilgi görmesine ve tanınmasına neden oldu.
Önümüzdeki günlerde SSL uygulamaların hangi yöne evrileceğini hep birlikte göreceğiz.
ahmet aksoy
Kaynaklar:
http://www.theregister.co.uk/2014/07/25/chrome_boringssl_switch/
http://9to5google.com/2014/07/24/google-switching-chrome-to-its-homemade-boringssl-to-make-its-browser-safer/
http://beta.slashdot.org/story/203641
http://readme.lk/openssl-libressl-boringssl-tale-libraries/
Hit Exchange Programları Faydalı mı?
Son bir kaç gündür bazı "hit değişim" (hit exchange) programlarını inceliyorum.
Bu tür programlar, farklı IP'ler üzerinden üye web sitelerine belirtilen kriterlerde bağlanarak, sanal hitler oluşturuyorlar. Örneğin HitLeap programı bu anlamda gayet güzel çalışıyor. Sitenizin ziyaret sayısının birdenbire patlama(?) yapmasını sağlıyor...
Eğer sitenize reklam almıyor ve arama motorları tarafından banlanmasını bir risk olarak görmüyorsanız, bu tür programları kendinizi -ve belki bazı ziyaretçileri- kandırmak için kullanabilirsiniz. Ama, neresinden bakarsanız bakın, yaptığınız bu iş aslında bir "sahtekarlık" girişiminden başka bir şey değildir. Arama motorları her geçen gün biraz daha akıllanıyor. Yapay Zeka için bu alan, muazzam bir laboratuvar olarak çalışıyor.
Günümüz dünyasında, bazıları, çalışmadan kazanmanın peşinde.
Eğer siz de böyle düşünüyorsanız, yolunuz açık olsun!
Ama ben, asıl doğru davranışın, gerçek ziyaretçiler kazanmak, onları korumak ve sayılarını arttırmak için yapılacak uzun soluklu çalışmalar gerektirdiğini düşünüyorum. Aksi halde, biraz kendinizi, biraz da başkalarını kandırarak ulaşacağınız nokta, yanlış bir noktadır. Üstelik, sonunda onun da bedelini mutlaka ödersiniz.
Lütfen bu tür girişimlere yeltenmeyin!
Belki biraz daha fazla zamanınızı ve enerjinizi alacaktır ama, sitenize kazandıracağınız gerçek ziyaretçiler, elde edeceğiniz başarının da kalıcı olmasını sağlayacaktır.
Blogger Gurusu
Eğer bir blog işletiyor ama "Responsive" kavramını tanımıyorsanız, bu yazıyı mutlaka okumalısınız.
Özet olarak "responsive" blog temaları sadece bilgisayar ekranlarına göre değil, tablet, cep telefonu gibi mobil cihazların değişken ekran boyutlarına da kolaylıkla uyum gösterecek şekilde düzenlenirler. Dolayısıyla eğer bloğunuzda "responsive" bir tema kullanıyorsanız, bloğunuza yapılan bağlantı ister bir bilgisayardan, ister bir tabletten, ya da bir cep telefonundan yapılmış olsun, ekran görüntüleri bağlantı yapan cihaza en uygun şekilde optimize edilecek demektir.
Responsive özelliği olmayan temaların, farklı boyutlardaki mobil cihazlarla uyum içinde çalışması mümkün değildir. Bu yüzden, giderek sayıları artan mobil kullanıcıları kaybetmeye mahkum olursunuz.
İlk aşamada sitenize ekran çözünürlükleri farklı bir kaç cep telefonundan veya tabletten bağlanarak işe başlayabilirsiniz. Eğer o küçük ekranlarda web sitenizin sadece yarım-yamalak görüntülerine ulaşıyor ve sayfaların tamamını görebilmek için ekranı sağa-sola kaydırmak veya iyice küçültmek zorunda kalıyorsanız, sitenizdeki tema responsive özellikte değil demektir. Ya da en iyimser tahminle, responsive özelliği devreye sokulmamıştır.
Mobil cihazlardan internete bağlanma oranları her geçen gün artıyor. Aşağıdaki grafik, 2014 yılı Şubat ayına ait ve Amerika Birleşik Devletlerinde mobil cihaz kullanımının, masa üstü kullanımını geçtiğini belgeliyor. Bu yöndeki değişim, hızlanarakdevam ediyor.
 |
Alıntı: money.cnn.com/ |
Web sitenizin ziyaretçi trafiğini kontrol ederken, masaüstü ve mobil cihaz kullanım oranlarına özellikle dikkat edin. Eğer siteniz mobil cihazlarla uyumlu değilse, vakit geçirmeden bir çözüm üretmelisiniz. Kendiniz yapamıyorsanız, bu işin uzmanlarından yardım alın.
Kolay gelsin!
Blogger Gurusu
Kaynaklar: http://money.cnn.com/2014/02/28/technology/mobile/mobile-apps-internet/
Son zamanlarda SEO konusunda tamamiyle yeni bir eğilim gelişiyor: Tema Bazlı SEO.
Bu yeni yaklaşımda klasik sözcük bazlı SEO çalışmaları etkinliğini giderek kaybediyor. Sözcükler yerine artık kavramlar ve düşünceler daha fazla ön plana çıkıyor.
Tema Bazlı SEO (tema bazlı optimizasyon), gerçek insanların düşünce ve dil kalıplarını dikkate almayı gerektiriyor.
Google ve diğer tarama motorları artık sitelerin sözcük bazlı optimizasyonunu ile yetinmiyorlar. Tema bazlı optimizasyon, yani kavramlara ve düşünce gruplarına dayalı optimizasyon giderek daha büyük bir önem kazanıyor. İşte bu yeni değişimin farkında olan site yöneticileri, gerekli önlemleri aldığı taktirde, ummadıkları kadar kısa süre içinde çok daha yüksek PR değerlerine ulaşabilirler.
Google, bildiğiniz gibi arama yapanlar açısından güvenilirliğini sürdürmek ve daha da geliştirmek için büyük yatırımlar yapıyor. Tema Bazlı Optimizasyon konusu da işte bunlardan biri.
Yapılan hesaplara göre tema bazlı optimizasyon sayesinde, sözcük bazlı optimizasyona kıyasla reklam gelirlerini 1.5 ila 3 kat arttırmak mümkün olabilecek.
Google, bu çalışmaya başlarken kullanabileceğiniz ücretsiz aracınızı hazırlamış bile:
https://adwords.google.com/KeywordPlanner
Ya da yine Google tarafından sağlanan "SEO anahtar sözcük önerileri" size yararlanabileceğiniz çok sayıda seçeneği sunuyor.
Önümüzdeki günlerde "Tema Bazlı SEO" uygulamalarının nasıl yapılabileceğini örnekleriyle inceleyeceğiz.
Ne yazık ki bu konuda yeterli Türkçe kaynak yok.
"tema bazlı SEO" terimini Google üzerinden arattığınızda 13 bin 900 sonuç geliyor. Bunların pek çoğu da konu ile ilgisiz. Oysa "theme based SEO" terimini arattığınız zaman, 3 milyon 760 bin sonuç karşınıza çıkıyor.
Ancak bu durumu bir olumsuzluk olarak algılamayın. Eğer yeterli miktarda İngilizce biliyorsanız, ya da bu konuda yardım alma şansınız varsa bu ortamı kendiniz için yararlı bir fırsata çevirebilirsiniz. Türkçe siteler arasında, bu konudaki öncü girişimciler arasında kolaylıkla yer alabilirsiniz.
Beni izlemeye devam edin!
ahmet aksoy
Kaynaklar:
http://www.sitepronews.com/2014/07/23/future-seo-theme-based-approach/
http://www.persuasionworks.com/seo-tips/themes-not-keywords.htm
http://moz.com/blog/keywords-to-concepts
http://www.wpvirtuoso.com/how-to-use-seo-on-wordpress/
http://bloggergurusu.blogspot.com.tr/2014/07/yeni-bir-trend-tema-bazl-seo.html